Bilgi felsefesi diğer adı ile epistemoloji olarak karşımıza çıkan bilginin kaynağından kapsamına kadar her şey ile ilgilenen felsefe dalıdır. Felsefede bilgiyi teorik olarak inceleyen bir dal olan bilgi felsefesi yani epistemoloji Antik Yunanca’da bilgi anlamını taşıyan “episteme” ve bunun yanında akılcı söz olarak bilinene “logos” sözcüklerinin bir araya gelmesinden oluşur. Bilgi felsefesinin cevap aradığı sorular arasında;

  • Bilgi kavramı
  • Bilginin doğası
  • Bilginin türleri
  • Bilginin kaynağı
  • Ne ya da nelere bilgi denip denilmeyeceği
  • Bilginin doğruluk ölçütü

gibi sorular yer alır. Bu soruların her biri bilgi felsefesi içerisinde kendisine cevap bulmaya çalışır. Ayrıca epistemoloji direkt olarak bilginin kendisi ile ilgilenmekte ve metafiziğin yanı sıra felsefenin öne çıkan iki alt dalından biridir.

Bilgi Felsefesi - Epistemoloji Nedir?

Bilgi Felsefesi Nedir?

Bilginin kapsamı, doğası, türleri ve kaynağı ile yakından ilgilenen felsefe dalına epistemoloji yani bilgi felsefesi denir. Her insandan bilgi edinme ya da herhangi bir konu hakkında öğrenme ya da bilme en tümel dürtüler arasında yer alır. Zaten inşaları da diğer canlılara göre farklı kılan temel özelliklerden biri de budur. İnsanlığın başlangıcından itibaren bilgi kavramı her zaman ve her yerde insan aktivitelerini yakından etkilemiştir. Bu yüzden bilginin tarihi için en az insanlık tarihi kadar eskilere dayanan bir olgu olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Bilgi Felsefesi Nedir

Bilgi Felsefesi Konusu Ve Problemleri Nelerdir?

Bilim ve teknolojide meydana gelen gelişmeler birçok insan gibi filozofların da ilgisini çekmiş ve bu nedenle pek çok filozof, bilimi sistemli ve düzenli bir şekilde sorgulamaya başlamıştır. Filozoflar tarafından yapılan sorguların sonucunda ise bilim felsefesi ortaya çıkmış ve kısa bir süre sonra felsefenin temel disiplinlerinden biri olmuştur. Bu durum haliyle birtakım problemlerin daha doğrusu cevap aranan sorunların gündeme gelmesine neden olmuştur. Bilgi felsefesinin problemleri aşağıdaki gibi sıralanabilir;

  • Doğru bilgiye şüphe duymadan ulaşmak mümkün müdür?
  • Bilginin bir kaynağı var mıdır?
  • Doğru bilginin sınırı ya da ölçütü nedir?
  • Bilginin türleri ve doğası nedir?
  • Neye ya da nelere bilgi denebilir?

Bilgi felsefesi içerisinde genel olarak yer alan problemler ve sorulan sorular bu şekilde karşımıza çıkar. Geçmişten bugüne birçok filozof, bilgi felsefesinin temel problemleri olarak görülen bu sorulara cevap aramış ve böylece bilgi felsefesinin gelişmesine katkıda bulunmuştur.

Bilgi Felsefesi Temel Problemleri Nelerdir?

Bilgi Felsefesi Temel Problemleri Nelerdir?

Bilgi felsefesinde de her felsefe dalında olduğu gibi çeşitli temel problemler vardır. Bu problemler, aynı zamanda felsefe dalı tarafından incelenen konu hakkında daha doğru ve gerçek bilgilere ulaşılması amacıyla ortaya çıkmıştır. Bilgi felsefesi içerisinde yer alan her temel problem, bilginin tüm gerçekliği ile ortaya konması ve doğru bilgiye ulaşılması amacını taşımaktadır. Buna göre bilgi felsefesinin temel problemleri bu şekildedir;

  • Bilginin öğrenilmesi konusunda akıl mı yoksa akıl dışı varlıklar mı daha çok etkilidir?
  • Akıl kendi kendine herhangi ir kaynak olmaksızın bilgi edinme imkanına sahip midir?
  • Duyuların ya da algıların bilgi kaynağı olabilme gücü var mıdır?

Genel olarak bilgi felsefesinin temel problemleri yukarıdaki gibi sıralanır. Bu sorular ile bilgiye tam olarak nasıl ulaşıldığı araştırılmış ve insanın kendi aklı ile bilgi öğrenebilme gücü üzerinde durulmuştur.

Bilim Felsefesi Makale

Günümüzde bilgi felsefesi ile ilgili pek çok farklı makale ya da içerik ile karşılaşmak mümkündür. Felsefenin bir alt dalı olan epistemoloji yani bilgi felsefesi ile ilgili detaylı bilgilerin yer aldığı bu makalelerde, bu felsefe dalının tarihine ve tarih içerisindeki gelişimine kadar pek çok bilgiye ulaşmak mümkündür. Ayrıca bu içeriklerde bilgi felsefesinin temel soruları ve problemleri hakkında da bilgi edinilebilir.

Bilim Felsefesinin Temel Kavramları Nelerdir?

Bilgi felsefesinin temel kavramlarını üç farklı başlık altında incelemek mümkündür. Bu kavramlar doğruluk, gerçeklik ve temellendirme olarak karşımıza çıkar.

Doğruluk

Doğruluk, bir düşünceyi öne süren yargının gerçek ile tam olarak uyuşması olarak açıklanabilir. yani diğer anlamda bilginin nesne ile çatışması olarak tanımlamak mümkündür. Bu konuyu bir örnekle açıklamak gerekirse ”Ankara Türkiye’nin başkentidir” yargısının doğru “İstanbul Türkiye’nin başkentidir” yargısının ise yanlış olduğunu belirtmek gerekir. Bu yargılardan ilki gerçekte iyi dile getirirken diğeri yanlış bilgiyi öne sürer.

Gerçeklik

Gerçeklik kavramı, herhangi bir varlığın insan zihninden bağımsız bir şekilde var oluşunu ifade eder. Yani çiçek, su, güneş ya da dünya gerçeklik için birer örnek teşkil eder. Ancak kaf dağı, devler ya da yedi başlı ejderhalar gerçeklik açısından örnek olarak gösterilemez. Gerçeklik tamamen herhangi bir şeyin var oluşu ile ilgilidir.

Temellendirme

Temellendirme kavramı ise savunmak amacıyla mantıklı gerekçelerin tam bir tutarlılık içinde ortaya konmasıdır. Geçmişte filozoflar, savundukları iddialarını bir temele dayandırmış ve görüşlerini bu şekilde ortaya koymuşlardır. Örnek olarak; bilginin insan aklında doğuştan var olduğunu iddia eden bir filozof, savunduğu bu görüşünü temellendirmek zorundadır. Filozof, iddiasını şahsi olarak öne sürdüğü anda görüşürüz savunamaz bir hale gelir.

Bilim Felsefesinin Tarihsel Gelişimi

Epistemoloji yani bilgi felsefesi ile ilk olarak detaylı bir şekilde uğraşan filozof Platon olarak karşımıza çıkar. Onun ardından Aristoteles, Aziz Augustinus, Aquinalı Thomas, İbni Sina, Farabi gibi pek çok filozof da bilgi felsefesi üzerine çalışmalarda bulunmuş ve bu felsefe dalının gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.

Geçmişte her ne kadar bilgi felsefesi ile uğraşan birçok filozof olsa da epistemoloji tam olarak modern çağda fark edilmiş ve ön plana çıkmıştır. Bunun en büyük nedenlerinden biri modern çağda en önemli ve en çok ihtiyaç duyulan şeyin bilgi olmasıdır. Modern çağda ise bilgi felsefesi ile ilgili Descartes, Leibniz, John Locke, Hume, Kant ve Russel gibi filozofların çeşitli çalışmalar yaptığını ve felsefeye katkıda bulunduklarını söylemek mümkündür.

Epistemoloji (Bilgi Felsefesi) Türleri

Epistemolojinin türleri kendi içerisinde ikiye ayrılır. Bunlardan biri klasik/modern epistemoloji geleneği, diğeri ise epistemolojisidir.

Klasik/Modern Epistemoloji Geleneği: Klasik epistemolojinin başlangıcı ve ilk olarak felsefe dalı ile ilgilenen Platon’dur. model epistemolojinin başlangıcı ise Descartes olarak görülür.

Kıta epistemolojisi: Kıta epistemolojisi ise genel olarak Kant ile ön plana çıkmıştır ve Hegel’in Kant ile ilgili olan eleştirileri ile gelişme göstermiştir.

Bilgi Türleri Nelerdir?

Felsefe içerisinde bilgi türlerinin farklı başlıklar altında incelemek mümkündür. Genel olarak bilgi türleri yapısı ve sahip olduğu özelliklere göre 6 farklı şekilde incelenebilir;

  • Dini bilgi
  • Empirik yani gündelik bilgi
  • Sanat bilgisi
  • Teknik bilgi
  • Bilimsel bilgi
  • Felsefi bilgi

Bilgi türlerinin her biri insan yaşamında önemli bir yere sahiptir. Dini bilgi her insan inanç yolunun kapılarını açarken, sanat bilgisi ise duyguların ve yaratıcılığı ön plana çıkmasına yardımcı olur. Abi her bilgi türünün kendine has bir takım özelliklere sahip olduğunu söylemek mümkündür. Ancak her ne olursa olsun bilgi türleri birleştiğinde bir insanın hayatında farklı kavramların öne çıkmasına neden olur. Hatta bazen insan bu bilgiler karşısında kendini sorgular ve aklında yer eden sorular ile her zaman doğruya ulaşmaya çalışır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here