Kestane şekeri, özellikle kış aylarında en sık tüketilen tatlı çeşitleri arasında yer almaktadır. İlk kez Bursa’da yapılan kestane şekeri, zaman içerisinde tüm yurtta severek yenilen bir tatlı çeşidi olarak tercih edilir hale gelmiştir. Günümüzde yurt dışına da ihraç edilen kestane şekeri, yapımında kullanılan kestanenin sağlık üzerindeki olumlu katkılarıyla vazgeçilmez bir besin kaynağıdır.

Kestane Şekeri Nedir? Nasıl Yapılır?

Zengin bir nişasta kaynağı olarak bilinen kestane, Türkiye’nin yanı sıra Çin, Japonya, Kuzey Amerika gibi ülkelerde doğal yollarla yetişen bir ağacın meyvesidir. Kayıngiller familyasının bir üyesi olan kestane botanik biliminde Castenea Sativa olarak adlandırılmıştır. Genellikle koruyucu özellikleri sebebiyle kış mevsiminde daha sık tüketilen kestane, büyük ağaçlarda yetişen ve bünyesinde hem erkek, hem de dişi çiçekler barındıran bir bitki türüdür.

Kestane Şekeri Nasıl Yapılır?

Kestane şekeri yapmak için kullanılacak olan malzemenin azlığı, herkesin kolaylıkla yapabilmesine olanak sağlar. Kestane şekeri yapımı için kullanılacak malzemeler,

  • 250 gram kestane
  • 1 su bardağı toz şeker
  • ½ su bardağı su
  • 4 damla limon suyu şeklindedir.

Kalabalık aileler daha fazla kestane şekeri yapmak istediklerinde ölçülere göre artırım yapmak suretiyle bolca yiyebilecekleri şekilde kestane şekeri yapabilirler.

Nasıl yapılır?

1- Yapılması gereken ilk iş, kestanelerin derin bir tencereye konularak üzerini geçecek şekilde su konularak yaklaşık 10 dakika kaynatılmasıdır.

2- Kaynatma işlemi sonrasında haşlandığından emin olduğunuz kestaneleri bir bıçak yardımıyla kabuklarını soymalı, ayrı bir kapta ılımaya bırakmalısınız.

3- Haşlanan kestaneler ılırken, şerbet hazırlamak için bir tencereye su ve şeker koyarak kaynayana kadar karıştırın.

4- Kaynama sonrasında limon damlalarını ekleyerek yaklaşık 5 dakika daha kaynatın.

5- Ilımış kestaneleri ekleyerek 15 dakika daha kısık ateşte pişirerek ocaktan alın.

6- Ocaktan aldıktan sonra soğumasını bekleyin ve şerbetin içerisinde 1 gece buzdolabında bekletin.

Kestane şekeri ertesi gün yenebilecek kıvama gelecektir. İster sade olarak, dilerseniz üzerine Hindistan cevizi süsleyerek servis edebilir, mükemmel bir lezzete sahip kestane şekerini afiyetle yiyebilirsiniz.

Kestane şekeri olarak adlandırılan geleneksel lezzet, bazı yörelerde kestane tatlısı olarak da adlandırılmaktadır. Birçok farklı yerde kullanılarak yenilebilen kestane şekeri, pastalar ve tatlılarda kullanıldığı gibi bazı yemeklere farklı lezzetler katmak adına konulabilmektedir.

Kestanenin Faydaları Nelerdir?

Kestane şekeri yapılarak her vakitte yenilebilir özelliğe sahip olan kestane, boyu 35 metreye ulaşabilen ve kuvvetli bir gövdeye sahip ağaçlarda yetişmektedir. Meyve haline gelmeye başladıkça düz olan kabuğu derin yarıklar oluşturur. Yaprakları yaklaşık 10-20 cm uzunluğunda olan kestane meyvesi dışı dikenli bir kapsül görünümüne sahiptir. Kabuğun içerisinde bulunan kestaneler pürüzsüz bir görünüme sahiptir. Koyu kahverengi bir rengi olan kestanelerin her biri yaklaşık 10 gram ağırlıktadır Eylül-Ekim aylarında çatlayarak içerisindeki meyveleri kendiliğinden dökülen kestane ağaçları, doğal ortamda yetişen bir botanik türüdür. Türkiye’de Marmara, Ege, Karadeniz bölgelerinde sıkça yetişen kestane, ilk kez Bursa’da tatlı olarak denemiş ve kısa sürede oldukça popüler bir yiyecek haline gelmiştir. Kestane tatlısı günümüzde Bursa şehrinin en önemli sembollerinden biridir.

Kestane diğer kuruyemişlere ve çekirdek yapıdaki meyvelere oranla daha düşük kaloriye sahiptir. Ayrıca sağlık açısından gerekli olan vitamin-mineral ve fito besinler açısından oldukça zengindir. 100 gram kestanede yaklaşık 8,1 gram diyet lifi mevcuttur. Bu özelliği sayesinde herkes tarafından tüketilmeye uygun bir yiyecek türüdür. Diyet lifinin en büyük özelliği bağırsaklarda oluşan aşırı kolesterol absorbsiyonunu engellemek ve kandaki kolesterol seviyesinin kontrol altına alınmasına katkı sağlamaktır.

Kestanenin bir diğer özelliği de, C vitamini bakımından oldukça zengin olmasıdır. 100 gram kestanede yaklaşık 43 mg C vitamini bulunur. Diş yapısını güçlendiren C vitamini iskelet yapısına ve kan damarlarının oluşumuna önemli katkılar sağlamaktadır. Kuvvetli antioksidan özelliğiyle vücudu serbest radikallerden koruyan C vitamini, özellikle kış aylarında soğuk algınlığına karşı koruma sağlar.

Yeşil yapraklı sebzelerde bolca bulunan folik asit, kestane içerisinde de oldukça bol miktarda bulunmaktadır. Bu özelliği sebebiyle tüm kuruyemişlerden ayrılır. Kırmızı kan hücrelerinin oluşumuna katkı sağlayan Folik asit, 100 gram kestanede yaklaşık 62 mikrogram civarında yer almaktadır. Kestanede bulunan ve insan sağlığı için gerekli olan,

  • Kalsiyum
  • Demir
  • Mangan
  • Magnezyum
  • Fosfor
  • Çinko
  • Potasyum açısından da oldukça zengindir.

Diğer ürünlerle kıyaslandığında raf ömrünün kısalığı sebebiyle yılın belli aylarında yüksek oranda talep görmektedir. Ancak kestane şekeri olarak yılın tüm aylarında bulunabilmesi ve tüketilmesi mümkündür.

Kestane Kış Aylarının Favori Yiyeceğidir.

Kestane şekeri ülkemizde tatlandırılarak kullanılmasının dışında, kavrulmak suretiyle de oldukça yoğun tüketilen bir yiyecek çeşididir. Özellikle kış aylarında cadde ve sokaklarda rastlanılan kestane kebabı, mükemmel lezzetiyle vazgeçilmez bir gelenek haline gelmiş bulunmaktadır. Sokaklarda seyyar satıcılar tarafından kavrularak satılan kestane, kış aylarında evlerde soba üstlerinde kavrulmak suretiyle de bol miktarda tüketilmektedir. Diğer kuruyemiş çeşitlerine oranla içerisinde daha az yağ ve daha fazla nişasta barındıran kestane, aşırı miktarda neme maruz bırakıldığında daha kolay çürüme eğilimi göstermektedir. Sert bir kabuk yapısına sahip olan kestanenin taze olup olmadığı, ancak kesilerek iç kısmının kontrol edilmesiyle anlaşılabilmektedir.

Fındık ve bademde bulunan glüten maddesi, kestanede mevcut değildir. Bu sebeple glütensiz besinlerin hazırlanmasında oldukça sık kullanılmaktadır. Günümüzde özellikle pastane mamullerinin yapımında oldukça sık kullanılan kestane, bayanlarda görülen kansızlık hastalığına da çok iyi gelmektedir. Magnezyum ve fosfor içeriğiyle de özellikle çocuklar ve yaşlılar için tüketilmesi gereken besinler arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Kadınlar açısından bir diğer faydası da, kestanenin folik asit açısından zengin oluşudur. Bu özelliğiyle hamilelik öncesi ve sonrası tüketilmesi halinde fetüsün korunmasına önemli katkılar sağlamaktadır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here